Bu içeriğimizde yatırım fonları dünyasında çok sık sorulan “endeks fon nedir?” sorusunu tüm detaylarıyla yanıtlamaya çalışacağız. Birikimlerinizi yatırım fonlarında değerlendirmek istediğinizde, farklı şirketlerin farklı fon türleri arasından seçim yapmak durumunda kalırsınız. Sayısız alternatifler sunan fonlar, portföy çeşitleri, risk seviyeleri, yatırım stratejileri gibi çeşitli kriterlere göre gruplandırılıyor. Bunlar arasında yer alanlardan biri de endeks fonları…
Fonların türleri ve fonların özellikleri ilgili mevzuatlarla belirleniyor. Türkiye finans piyasaları mevzuatlarında, endeks fon için SPK tarafından yapılan tanım şu şekilde;
“Baz alınan ve Kurulca uygun görülen bir endeks kapsamındaki varlıklara, fon portföyünün en az %80’ini yatıran ve baz alınan endeks ile fonun birim pay değeri arasındaki korelasyon katsayısının en az 0,9 olmasını ve endeksteki artış kadar bir getiri elde etmeyi hedefleyen fondur.”
İktisadi ve istatistiki jargon ile süslenen bu tanımı kısaca, finans piyasalarında bir endekse dayalı varlıklara portföyünde en az yüzde 80 oranında yer veren fonlar olarak özetleyebiliriz. Bir diğer kriter ise fonda baz alınan endeks değerindeki değişimlere yüzde 90 oranında uyumlu bir şekilde hareket ediyor olmasıdır. Bir örnek verecek olacak olursak; bu fon BİST 30 endeksi yatırım fonuysa; portföyünde varlıkların en az yüzde 80’i BİST-30 hisseleri ya da buna dayalı varlıklardan oluşacak, BİST-30 endeksi 100 birim artar veya azalırsa en az 90 birim değer kazanacak ya da kaybedecek.
Şimdi biraz daha detaylandıralım… Peki, endeks ne demek?
Endeks, herhangi bir borsada işlem gören menkul kıymetlerin getirilerinin bir bütün olarak ya da segmentler bazında ölçülmesi için oluşturulan bir tür matematiksel ve istatistiki kavramdır. Borsa İstanbul bankacılık endeksi örneğinde, Borsa İstanbul’da işlem gören bankacılık sektörü şirketlerinin hisse değerleri üzerinden hesaplanan bir endeksten bahsediyoruz demektir. Bankacılık endeksi yatırım fonu da bu endeks ile yüksek korelasyonlu hareket edecek şekilde yönetilmelidir. Ayrıca, fon portföyünün en az yüzde 80’i bankacılık endeksi üzerine geliştirilen enstrümanlardan ya da banka hisse senetlerinden oluşmalıdır.
Yatırım fonlarında aktif yönetim ve pasif yönetim
ne anlama geliyor?
Endeks fonları tanımındaki yüzde 90 korelasyon ifadesi fonun yönetim şeklini de işin içerisine dahil ediyor. Fon yönetim şekillerinden, stratejilerinden de biraz bahsedelim. Fonlar yönetim metodolojisi bakımından aktif yönetim ve pasif yönetim şekli olarak iki şekilde adlandırılır. Aslında bu iki kavramında adlandırılma şekli bize ipucu veriyor.
Aktif yönetim, yatırım fonunda daha fazla alım satım yapıldığı bir yönetim stratejisiyken; pasif yönetim ise daha çok ‘tut’ kavramına dayalı daha az alım satım yapılan bir yöntemdir. Aktif yönetim stratejisinden bahsediliyorsa öncelikle işin doğası gereği işlem ücretleri daha yüksek olacaktır. Konjonktürel hareketlerden faydalanmak isteyen agresif getiri hedefleyen yatırımcılar için daha uygun olduğu söylenebilir.
Pasif yönetim ise işlem ücretleri daha düşük olacağı için fonun yönetim maliyetinin daha düşük olacağı bir stratejidir. Bu tanımlamaların da yardımıyla endeks fonlarının genellikle pasif yönetim şekliyle yönetildiğini söyleyebiliriz.
Endeks fonlarının avantajları ve dezavantajları nelerdir?
Endeks fonlarının, tanımında olduğu üzere en az yüzde 80 oranında endeks dayalı varlıklara yer verildiği için yatırım yapılan endeksin hareketlerine yüksek oranda bağımlıdır. Bu durum pasif yönetim stratejisiyle de desteklenmektedir. Ancak pasif yönetim stratejisinin en önemli avantajı olan düşük işlem maliyetleri fonun giderlerinin düşük kalmasını sağlıyor. Düşük fon gideri de pasif yönetilen fonların en önemli avantajlarından biridir.
Türkiye’de endeks fonları piyasası
Türkiye ve dünya piyasalarında endeks fonları, genellikle borsa, tahvil, emtia ve yabancı para birimleri üzerinden oluşturulan endekslere göre oluşturulmaktadır. Her biri adından anlaşılacağı üzere bağlı oldukları endekslerle ilgili varlıklara yatırım yapıyorlar.
Türkiye’de endeks fonları ağırlıklı olarak borsa endeks fonları olarak işlem görürken tahvil, emtia ve yabancı para birimleri endekslerine dayalı yatırım fonları bulunmuyor. Yatırım fonlarının çeşitliliği bakımından daha zengin olan küresel piyasalarda tüm endekslerde yatırım fonlarına rastlanabiliyor.
Ülkemizdeki endeks fonlarının yıllık azami fon işletim gideri %2,19 olarak belirlenmiş.
Türkiye piyasalarında halihazırda 16 adet hisse senedi endeks fonu işlem görüyor. Türkiye’de endeks yatırım fonları piyasasında yer alan 16 fonun isimleri şöyle;
Endeks fonlarının risk değerlerine baktığımızda yüksek riskli olduklarını (6 ya da 7) olduğunu görüyoruz.
Güncel verilere baktığımızda portföy büyüklüğü açısından en büyük endeks fon TI3 – İş Portföy İş Bankası İştirakleri Endeksi Hisse Senedi (TL) Fonu (HSYF) ve 4.1 milyar TL büyüklüğe sahip bu fonun pazar payı yaklaşık yüzde 2,28. Bu fonların aynı zamanda hisse yoğun fon olmaları nedeniyle stopaj muafiyetine de sahip olduklarının altını çizmek gerekiyor.
Aşağıdaki içeriklerimiz de ilginizi çekebilir:
Hangi Yatırım Fonları Vergi İstisnasına Sahip?
Yükselen Gıda Fiyatlarını Kazanca Dönüştürün: Tarıma Dayalı Yatırım Fonları