Merkez Bankası’nın faiz kararlarının yatırım yaptığımız varlıkların fiyatları, getirileri üzerinde doğrudan ya da dolaylı biçimde etkisi olduğu aşikardır. Yatırım fonları da tüm diğer yatırım araçları gibi bu kararlardan etkilenir; fon fiyatları ve getirileri de artar ya da azalır.
Peki, yatırım fonlarının fiyatlarının Merkez Bankası’nın faiz kararlarından etkilenmesinin ardındaki dinamik nedir?
Yatırım fonlarının performansı, fonun portföyünde bulunan yatırım araçlarının performansıyla, bu araçların piyasadaki değişimlere verdikleri tepkiyle ve birbirleriyle olan etkileşimleriyle doğrudan ilişkilidir. Dolayısıyla, yatırımcıların, yatırım fonlarına yönelirken dikkat etmesi gereken temel unsurların belki de ilki portföyün içeriğidir. Örneğin; ağırlıklı olarak hisse senetlerine yatırım yapan bir fondan pay alacaksanız, fonun portföyünde yer alan hisse senetlerine, yatırım yapılan hisse senetlerinin sektörlerine ve bu hisselerin hem borsa endeksi hem de birbirleriyle etkileşimine yönelik değerlendirmelerde bulunmanız faydalı olacaktır.
Merkez Bankası’nın Faiz Kararları Neden Önemli?
Yatırım fonlarının performanslarını anlamaya çalışırken, fonun portföyünden bağımsız olarak piyasaları genel olarak etkileme potansiyeline sahip olan etkenleri de dikkate almak gerekmektedir. İşte, Merkez Bankası’nın faiz kararları, özellikle de politika faizi ya da yasal karşılık oranları gibi piyasalardaki likiditeyi doğrudan etkileyen gelişmeler, piyasayı genel olarak etkileme potansiyeline sahip unsurların başında gelir.
Merkez Bankası’nın faiz kararlarının yatırım fonları üzerindeki etkilerine değinmeden önce faiz-borsa veya faiz-döviz kuru ilişkilerine genel olarak hatırlamakta fayda var.
Öncelikle faiz ve borsa ilişkisine bakalım. Normal şartlar altında bir ülkede mevduat faizlerinin artmasının, yatırımcıların paralarını mevduata kaydırmalarına neden olması beklenir. Bu durumda hisse senetleri piyasalarına ilgi ve talep azalacağı için borsa endekslerinin aşağı yönlü seyretmesi beklenebilir. Elbette ki, hisse ve sektörel endeksler bazında bu oranlar değişebilir. Ancak en genel ifadeyle işlem hacimlerinin azalması muhtemeldir.
Faiz kararlarıyla ilişkili bir diğer temel faktör de döviz kurlarıdır. Diğer tüm potansiyel değişkenleri sabit tuttuğumuzda bir ülkede faizler yükseldiğinde o ülkenin para birimine talep artar. Yabancı sermaye Türkiye’ye gelmek ve faiz getirisinde faydalanmak için ellerindeki dövizi Türk Lirası ile değiştirecektir. Böylece döviz kurları aşağı yönlü hareket eder. Faizlerin düşmesi durumunda ise diğer tüm değişkenleri sabit tutabilseydik; döviz kurları yükselme eğiliminde olurdu.
Faiz Oranı Riski Nedir?
Merkez Bankası’nın faiz kararlarının yatırım fonlarının getirilerine olan etkisinin detayına geçmeden önce faiz oranı riski kavramını bilmemizde fayda var. Faiz oranı riski portföyünde faizli enstrümanlara yer veren tüm yatırım fonlarının taşıdığı temel bir risk türüdür. Faiz oranı riski, fon portföyüne faize dayalı varlıkların (borçlanma aracı, ters repo vb) dahil edilmesi halinde, söz konusu varlıkların değerinde piyasalarda yaşanabilecek faiz oranları değişimleri nedeniyle oluşan riski ifade eder.
Merkez Bankası’nın Faiz Kararları Hangi Yatırım Fonlarını Nasıl Etkiler?
Faiz oranı riskine maruz olan yatırım fonları Merkez Bankası’nın faiz kararlarından doğrudan etkilenirler. Hemen hemen tüm yatırım fonlarının portföyünde az ya da çok ters repo ya da para piyasası aracı bulunur. İçerisinde en az yüzde 80 oranında hisse taşıması gereken bir hisse senedi fonunda bile genellikle az da olsa ters repo v.b. borçlanma aracı yer alır. Bu durumda faiz oranı riski tüm fonlar için söz konusudur diyebiliriz.
Ancak faiz oranı riskinden esas etkilenen yatırım fonları portföylerinde yüksek oranda tahvil, bono, vadeli mevduat, ters repo v.b. borçlanma araçları bulunduran yatırım fonlarıdır. Yatırım fonları türlerine baktığımızda para piyasası fonları (likit fonlar) ve borçlanma araçları fonları portföylerinde en az yüzde 80 oranında borçlanma araçlarına yer vermek zorunda oldukları için faiz oranı riskinden en çok etkilenen yatırım fonlarıdır.
Peki faiz oranındaki değişimler, Merkez Bankası’nın faiz kararları para piyasası ve borçlanma araçları fonlarının fiyatlarını nasıl etkiler yakından bakalım.
Bir ülkede faizlerin yükselmesi portföyünde çoğunlukla vadeli mevduat ve ters repo gibi para piyasası araçları bulunan para piyasası fonlarının fiyatların olumlu etkiler. Para piyasası fonlarının getirileri faizlerin yükselmesinden olumlu biçimde etkilenir ve getirileri artar. Aksine, faizler düşürüldüğünde ise düşen repo faizleri ve vadeli mevduat faizlerine bağlı olarak para piyasası fonları da değer kaybeder, getiriler olumsuz etkilenir. Ülkemizdeki likit fonların getirilerine bakıldığında da bu durum kolaylıkla görülebilmektedir; likit fonların getirileri genellikle piyasa faizlerine yakın seyreder.
Gelelim, Merkez Bankası’nın faiz kararlarının borçlanma araçları fonlarının fiyatlarını nasıl etkilediğine…
Öncelikle, bilmemiz gereken iki nokta var:
- İlki, borçlanma araçları fonları Sermaye Piyasası Kurulu’nun düzenlemeleri çerçevesinde portföylerinde en az %80 oranında tahvil, bono v.b. borçlanma araçlarına yer vermek durumundadır. Diğer bir deyişle portföylerinin neredeyse tamamı devlet tahvili, özel sektör tahvili, finansman bonosu v.b. varlıklardan oluşur. Kolaylıkla söyleyebiliriz ki faiz oranı riski bu yatırım fonlarının en temel riski…
- Bilinmesi gereken ikinci unsur ise tahvil, bono v.b. borçlanma araçlarının fiyatları piyasa faiz oranları kullanılarak belirlenmektedir. Bir tahvilin fiyatı hesaplanırken tahvilden elde edilecek gelirler, nakit akışları (kupon faiz ödemeleri ve anapara geri ödemesi) piyasada geçerli faiz oranı ile iskontolanır. Yani, piyasada geçerli faiz oranı aynı zamanda tahvilin fiyatlamasında iskontolama için kullanılan iskonto oranıdır.Bu durumun sonucu olarak cari piyasa faizi yükseldiğinde tahvilden elde edilmesi beklenen nakit akışları daha yüksek bir iskonto oranı (faiz oranı) ile iskontolanacağı için tahvil fiyatı düşer. Portföylerindeki tahvil ve bonolar daha yüksek bir faiz oranı ile iskontolanacağı için borçlanma araçları yatırım fonlarının portföylerinin toplam değeri de bu durumda düşer; fonun fiyatı da düşer. Kısaca, piyasa faizlerindeki artış borçlanma araçları yatırım fonlarının getirisini düşürücü etki yapar. Portföy yöneticileri farklı vadelerde tahvilleri fon portföyüne dahil etmek v.b. yöntemlerle faiz oranı riskini yönetir ve fonun performansını korumaya çalışırlar.
Peki, faiz oranı riskine fazla açık olmayan, portföyünde çok az faize dayalı yatırım aracı bulunduran hatta hiç bulundurmayan yatırım fonlarının performansları üzerinde Merkez Bankası’nın faiz kararlarının etkisi var mıdır?
Evet, yukarıda bahsettiğimiz üzere Merkez Bankası’nın faiz kararlarının borsa ve döviz kurlarına yansımaları da olmaktadır. Borsa ve döviz kurları ilişkisinden hareketle yatırım fonlarının faiz kararlarına tepkisi fonun portföyünde bulunan yatırım araçları ve bunların performansıyla ilgilidir.
Faizlerin düştüğü bir ortamda borsanın yükselme olasılığı gündeme geleceği için hisse senedi yatırım fonlarının değerinde artış görülmesi olasıdır. Düşük faiz ortamında bu potansiyeli dikkate alarak hisse senedi fonlarının bir yatırım alternatifi olacağı söylenebilir. Küresel çapta düşünecek olursak; faizlerin düşük seyredeceği bir konjonktürde hisse senetlerinin yukarı yönlü hareketlenmesi olasıdır. Ancak, piyasaları etkileyen birçok değişken olduğunu, bazı durumlarda çok sayıda etkenin birlikte hareketi nedeniyle faizler düşükken hisse senetlerinin de değer kaybedebileceği gerçeğini unutmamak gerekiyor.
Faiz oranlarının yükselmesinin hisse senetlerinin değeri üzerinde iki nedenden ötürü olumsuz etkisi vardır. İlki, faizlerin yükselmesi, şirketlerin kredi maliyetlerinin de yükselmesi anlamına gelmektedir. Kredi maliyetlerinin yükselmesi şirketlerin karlılıklarında, dolayısıyla değerlerinde düşmeye neden olacaktır. İkincisi de, hisse senetlerinden beklenen getirinin faizlerin yükselmesiyle artmasıdır. Bu da, hisse senetlerinin değerleri belirlenirken kullanılan iskonto oranının yükselmesi nedeniyle değerleri düşürücü bir etki yapmaktadır.
Faiz oranları ve döviz ilişkisinin yatırım fonları üzerindeki yansımaları da hisse senetleri ile benzer nitelikte olacaktır. Faiz oranlarının düştüğü bir ortamda döviz kurlarında yükseliş olasıdır ve portföyünde yüksek oranda döviz cinsinden varlık bulunduran yatırım fonları getiri bakımından yatırımcılarını tatmin edecektir. Aksine faiz oranları yükselişe geçtiğinde döviz kuru baskılanır ve bu da diğer koşullar aynıyken portföyünde döviz cinsi varlıklara yer veren yatırım fonlarının getirisini düşürür.
Özetle; Merkez Bankası’nın faiz kararları özellikle iki fon türünün performansını belirleyen en önemli etkendir: Para piyasası fonları (likit fonlar) ve borçlanma araçları fonları. Piyasa faizinin artması likit fonların fiyatını/getirisini arttırır; borçlanma araçlarının fiyatını/getirisini düşürür.
Bu iki türün dışında kalan yatırım fonlarında ise Merkez Bankası’nın faiz kararlarının dolaylı etkisi vardır. Bu fonlar faiz değişiminin döviz kuru ya da hisse piyasasını etkilemesine bağlı olarak değer kazanır ya da kaybeder.
Peki yatırımcı olarak ne yapmalıyız?
Yatırım yapmadan önce yatırım fonunun stratejileri, portföy içeriği ve maruz olduğu temel risk unsurları konusunda bilgi sahibi olunmasının öneminin altını tekrar çizelim. Bir yatırımcı bunların yer aldığı dökümanları mutlaka incelemeli ve genel bir bilgi sahibi olmalıdır.
Çok yüksek bir finansal piyasa ve ekonomi bilgisi olmayan bir yatırımcı olabilirsiniz. Ancak, yukarıda anlattığımız temel ilişkileri bilirseniz, fon seçiminizi yaparken bunları dikkate alırsanız ve farklı risklerden korunmanın en temel yolu olan çeşitlendirmeyi yatırım portföyünüze uygularsanız yatırımlarınızdan daha iyi sonuçlar alabilirsiniz.
Diğer yazılarımıza göz atın:
Fon Yatırımcısının Bilmesi Gereken Yatırım Fonu Terimleri