Dünya üzerinde yayılmaya başladığından kısa bir süre içinde pandemi ilanına neden olan Covid-19 salgını, küresel anlamda çok ciddi sarsıntılara, kaygı ve sorunlara neden oldu. İsmini duyalı 4 ay, hayatımıza gireli neredeyse 2 ay oldu coronanın. Yaşam şekillerimizi, çalışma düzenimizi, her şeyimizi bir anda değiştirdi. Sadece bizi değil, tüm dünyayı etkisi altına aldı.
Özellikleri itibariyle bulaşma hızı yüksek olan corona virüsü tüm dünyanın hareket olanağını neredeyse tamamen kısıtlamış durumda. Ülkelerin sınırlarının kapanması, tedarik zincirlerinin kırılmasına ve bazı ülkelerde artık temel ihtiyaçlara ulaşımın sıkıntılı bir hal almasına neden oldu.
Corona Virüs Finansal Piyasaları Nasıl Etkiledi?
Tüm dünyayı birkaç ay içinde esir alan Covid-19 salgını, en ciddi anlamda küresel ekonomiyi yıkmış durumda. İnsanların evlere kapanmaları, zorunlu tüketim haricinde olan mallara olan talebin azalması, tedarik zincirlerinde yavaşlama ve kırılma, petrol kullanımını da ciddi anlamda zedeledi. İşte bu açılardan bakıldığında finansal piyasalar bugüne kadar olmadığı şekilde büyük bir sorunla karşı karşıya gelmiş durumdadır
Yatırım araçlarının fiyatları filmlerde gördüğümüz gibi çılgınca bir aşağı bir yukarı hareket etmeye başladı. Dünya hisse senedi piyasaları bir ay içinde ortalama olarak % 30 civarında değer kaybetti. Altınla dövizi tutabilene aşk olsun…
Corona Virüs Türkiye’nin Finansal Piyasasını Nasıl Etkiledi?
Bizim borsamız da Mart ayında tarihinin belki de en yüksek değer kayıplarından birini yaşadı: % 23! 2020 yılına başlarken büyük umutlarla endeksin 130 binlere varacağı konuşulurken, birden 85 binleri gördük. Çeyrek altın 562 TL’ye, Dolar 6,6’a ve Euro 7,20’ye dayandı.
Ancak Nisan ayıyla birlikte kayıplar telafi edilmeye başlandı. Borsa kaybettiğinin yarısını Nisan’da geri kazandı. Pandemi krizinde gelinen son noktaya baktığımızda, dünyada bazı ülkeler yavaş yavaş normalleşme süreçlerini başlatıyorlar. Almanya, İsrail ve İtalya kademeli olarak iş yerlerini açmaya başlıyorlar. Türkiye olarak henüz biz bu noktada değiliz, önümüzde Ramazan var. Tahminler bizim de Ramazan bayramı sonrasında kademeli olarak normal hayata geçeceğimiz yönünde. 28 Nisan’da yapılan Finansal İstikrar Komitesi toplantısında da bu yönde bir mesaj verildi. Tabii bu da finansal piyasaların yükselmesi anlamına gelecek.
BES’ten çıkış oldu mu?
Corona krizinin çalışanlar açısından etkisi oldukça yüksek. Kimi çalışanların gelirleri azaldı, kimilerininki düzensizleşti. Ücretsiz izin kullananların ise bu dönemde herhangi bir gelirleri yok maalesef. Hal böyle olunca, kişiler kenarda duran Bireysel Emeklilik Sistemi (BES) birikimlerini bozdurmuşlar mıdır, BES’ten çıkışlar olmuş mudur sorusu akla geliyor. Kimi mecralarda bu yönde bilgilendirmeler olsa da, biz yine de rakamlara bakalım dedik; doğrusunu onlar söyler. Emeklilik Gözetim Merkezi verilerini incelediğimizde, sanılanın aksine gerek Gönüllü tarafta gerekse de OKS tarafında bu dönemde BES katılımcı sayılarında artış var:
Gönüllü tarafa yaklaşık 16 bin yeni katılımcı girmiş. OKS’ye ise 110 bin. Tabii çıkışlar muhakkak olmuştur ama bu rakamlar bize net durumu gösteriyor.
Altın ve Hisse Emeklilik Fonu yatırımlarına talep arttı
Bir de yatırım aracı tercihlerindeki değişimlere bakalım. Altındaki yüksek değer kazançları, BES katılımcısını altın fonlarına yönlendirmiş midir?
Tablodan da izlenebileceği gibi altındaki değer artışı katılımcıları altın emeklilik fonlarına yönlendirmiş. Bununla birlikte, düşen hisse senedi fiyatlarını fırsat olarak değerlendiren katılımcılar da emeklilik planlarında hisse fonlarının payını arttırmışlar.
BES Fonlarının getirilerine corona etkisi
BES fonlarının coronadan nasıl etkilendiğine 31.12.2019 – 27 Nisan 2020 dönemi itibariyle bakalım. Sene başıyla karşılaştırdığımızda hangi fon türleri ne kadar kazandırmış, hangileri ne kaybettirmiş, aşağıdaki tabloda. Bir de bu getirileri karşılaştırma ölçütleriyle kıyaslayalım.
Altın fonları, altındaki fiyat artışını birebir yansıtmış ve 4 ayda katılımcısına yüzde 32 kazandırarak yeni bir rekor kırmış.
Döviz bu kadar yükselirken döviz fonları neden bu artışı yakalayamıyor? Bu en sık sorulan sorulardan biri. Döviz fonları portföylerine direkt döviz alamıyorlar. Onlar Kamu Dış Borçlanma Araçları’nı portföylerine katıyorlar. Borçlanma araçları (kısaca tahvil de diyebiliriz) faiz oranlarındaki yükselişten olumsuz etkilenir. Bu dönemde de faizler yükseldiği için tahviller değer kaybına uğramış. Bu nedenle dövizdeki olumlu etkinin bir kısmı bu kayıpla silinmiş.
Hisse fonları, piyasadaki düşüşten etkilenerek negatif değerler yazmış. Ancak burada önemli nokta, hisse emeklilik fonlarındaki düşüş BIST-100 Endeksi’ndeki düşüşten daha az. Dolayısıyla hisse fon yöneticisinin katılımcısını borsadaki düşüşten bir nebze koruduğunu söylemek mümkün.
Emeklilik fonlarının tümünün ağırlıklı ortalama getirisi ise yüzde 9 düzeyinde gerçekleşmiş. Tabii bunu genel ortalamadan söylüyoruz. Her fon için geçerlidir diyemeyiz. Dolayısıyla katılımcılar kendi fonları özelinde getirilere bakarak kazanç ve kayıplarını izleyebilirler.
Corona’dan Sonra Piyasalarda Ne Olur?
Dünyanın topyekun yaşamakta olduğu bu pandemi krizi nedeniyle hükümetler ve merkez bankaları çok ciddi paketler açıkladı. TCMB de diğer merkez bankalarıyla paralel hareket ediyor. Daha önceki krizlerde de benzerini yaşamıştık. MB’ler piyasaya para verdikten sonra bunu kriz sonrasında geri çekmiyorlar. Bu paralar da birkaç yıl içinde borsalara gidiyor ve borsalar daha önceki en yüksek değerlerini aşarak yeni rekorlar kırıyorlar. Bunu da tahminlerimiz içinde bir not olarak tutmamızda fayda var.
İlginizi çekebilir; Bireysel emeklilik nedir?
İlginizi çekebilir; Yatırım fonu nedir?
İlginizi çekebilir; Robo-danışman nedir?