Otomotivde Çip Krizi Ve Yarı İletken Endüstrisinin Yatırım Fonları Üzerindeki Etkisi

Küresel ekonomiler, pandemiyle birlikte zorlu bir sınavdan geçiyor. Bu zorlu sınavda, finansal piyasalar ve reel ekonomiler denge kaybına uğrarken ulusal ve uluslararası önlemlerle soruna çözüm arayışlarını sürdürüyor. Gevşek para politikaları ile paranın maliyeti ucuzlatılırken, birçok ülkede reel ekonomiye ve tüketicilere sağlanan teşviklerle pandeminin etkileri en aza indirilmeye çalışıldı. Ancak otomotiv sektörünün pandeminin de etkisiyle yaşadığı çip krizi hem üreticileri hem de tüketicileri zor durumda bırakmaya devam ediyor.

çip krizi

Otomotivde çip krizi ne demek?

Teknolojinin gelişmesiyle birlikte birçok sektör için odak noktasında çipler yer alıyor. Tüketici elektroniğinden, otomotive, medikal sektöründen, havacılığa ve daha sayılabilecek onlarca sektör için üretimin temel girdileri arasında çipler bulunuyor. Pandemi öncesinde de zaman zaman dillendirilen çip ihtiyacındaki artış ve arz eksikliği pandemiyle boyut değiştirdi. Pandeminin ilk aylarında alınan tedbirlerle birlikte birçok sektörde olduğu gibi otomotivde de üretim bantları durma noktasına geldi. Bunda alınan tedbirlerin üretimi zorlaştırması kadar otomotiv sektöründeki talebin azalması önemli bir rol oynadı.

Otomotiv devleri üretime haftalarca ara vermek zorunda kalırken çip piyasasındaki taleplerinin askıya alınmasına, siparişlerin iptal edilmesine neden oldu. Birçok sektörde satışlar ve üretim azalırken pandemi ortamına çözüm arayışı içerisindeki şirketler için uzaktan çalışma gündeme getirildi ve ivedilikle uygulandı. Ayrıca fiziksel satışların yerini e-ticaret hızla almaya başladı. Hâl böyle olunca mobil cihazlara, uzaktan çalışmayı destekleyen bilgisayar, tablet, akıllı cihazlar gibi tüketici elektroniğine olan talep zirve yaptı. Birkaç ay içerisinde oluşan tablo tüketici elektroniği başta olmak üzere ilgili sektörlerde çip ihtiyacının artmasını sağladı. Otomotivde durma noktasına gelen üretim nedeniyle sektörün çip talebi diğer sektörlere kaydı.

Ancak ekonomilerdeki şok etkisi, pandemiye karşı kapanma tedbirlerinin azaltılmasıyla yavaş yavaş atlatılırken birkaç ay içerisinde normalleşme adımları da beraberinde geldi. Tüketimi yeniden canlandırmak için sağlanan destekler tüketicinin alım iştahını normal seviyelere, hatta üzerine yükseltti. Otomotivde de talep canlanmaya başlarken sektör arz tarafında bir anda kendisini çip eksikliğinin ortasında buldu. Zaten kısıtlı olan çip arzı piyasasında diğer sektörlerin pastadan daha fazla pay almaya başlaması otomotiv için bu krizi daha da derinleştirdi. Pandemi öncesinde de bir sorun olan çip tedariği, hâlâ otomotiv sektöründe temel sorun olmaya devam ediyor.

çip krizi

Otomobil üretimindeki yavaşlama ikinci el piyasasını yükseltiyor

Otomotivde çip krizi sadece üretim tarafını değil tüketicileri de zor durumda bırakıyor. Otomobil almak isteyen tüketiciler, çip krizi kaynaklı yavaşlayan üretim nedeniyle aylarca siparişlerini beklemek zorunda kalıyor. Sıfır otomobil üretimindeki azalma ikinci el piyasasında da fiyatların artmasını sağlıyor. Özellikle düşük ve orta segmentteki bazı otomobil modellerinde birkaç yaşındaki araçların fiyatları neredeyse sıfır araç fiyatına yaklaşır oldu.

Yıllık 1 trilyon adet çip üretiminin hızla artması bekleniyor

2020 yılında pandemi etkisiyle başlayan otomotivde çip krizi, 2021 yılının sonlarına doğru giderken de aynı tonda devam ediyor. İlk olarak otomotiv sektöründe başlayan çip krizi elektronik sistemlerin yoğun olarak kullanıldığı diğer sektörleri de etkiliyor. Çip açığını kapatmak için küresel teknoloji devleri çip üretimine yönelik yatırımlarını artırsa da uzmanlara göre çip açığı 2022’de de etkili olmaya devam edecek. Yapılan araştırmalar, halihazırda yaklaşık 1 trilyon adet civarında olan yıllık çip üretiminde artış hızının talepteki artış hızını yakalaması için en az birkaç yıl geçmesi gerektiğini gözler önüne seriyor.

Satışlarda en büyük pay Intel ve Samsung’da

2020 yılı verilerine göre yarı iletken piyasasının toplam satış büyüklüğü 439 milyar dolar düzeyinde. Çip üreticilerine bakıldığında, ABD’li Intel ve Güney Koreli Samsung toplam üretimde aslan payını elinde bulunduruyor. 439 milyar dolarlık satış rakamının 70 milyar doları Intel’in; 56 milyar dolarlık kısmı ise Samsung’un elinde. 2020 yılında 2019’a göre yüzde 6,5 artan yarı iletken satışlarının 2021 yılını çifte hane büyümeyle kapatması bekleniyor. Çip krizinin aşılması için yapılan milyarlarca dolarlık yeni yatırımlarla birlikte çip endüstrisinin katlanarak büyümesi de olası…

çip krizi

Yarı iletken endüstrisinin artan değerinin Türkiye yatırım fonlarındaki varlığı

Yarı iletken piyasası ve çip endüstrisine artan ilgi ve yeni yatırımlar, yatırım fonları dünyasında da karşılık buluyor. Küresel finans piyasalarında çip üretimi ve bu endüstrinin kullandığı yarı iletken metallerde görülen fiyat artışları yatırım fonlarının da ilgisini çekiyor.

Türkiye’de yarı iletken metal piyasası varlıklarına portföyünde yer veren sadece bir yatırım fonu bulunuyor: İş Portföy Yarı İletken Teknolojiler Değişken Fonu (IJC). Çok genç bir fon olan İş Portföy Yarı İletken Teknolojiler Değişken Fonu, geçen mayıs ayının sonlarında İş Portföy tarafından yatırımcılara sunuldu. Kısa sürede yatırımcı sayısını 3 bin 700’e dayandıran IJC’nin son üç aylık getirisi yüzde 22; kurulduğu 25 Mayıs 2021 tarihinden bu yana yatırımcısına getirisi ise yüzde 23 civarında. Risk düzeyi 6 ile yüksek risk kategorisindeki fon değişken fon statüsünde bulunuyor.

Doğrudan yarı iletken endüstrisine endeksli olmasa da bu varlıklara kısmen yatırım yapan bir başka fon ise İş Portföy Emtia Yabancı Fon Sepeti Fonu (TGE). TGE, yatırım yaptığı metaller bakımından yarı iletken sektörüne artan ilgiden faydalanmak isteyen yatırımcıların tercih edebileceği bir fon olarak karşımıza çıkıyor. 2005 yılında kurulan ve oldukça köklü yatırım fonlarından biri olan TGE’nin son 3 aylık getirisi yüzde 22, son 1 yıllık getirisi olan yüzde 77 ile yarı iletken sektöründe artan ilgiyi yansıtıyor.

Doğrudan yarı iletken endüstrisi dışında bu sektörün kullanıldığı temel madenlerden olan gümüşe endeksli yatırım fonlarından ise Türkiye piyasasında 4 adet bulunuyor: Ak Portföy Gümüş Fon sepeti Fonu (GUM), Garanti Portföy Gümüş Fon Sepeti Fon (GTZ), Mükafat Portföy Gümüş Fon Sepeti Fonu (MJG) ve Yapı Kredi Portföy Gümüş Fon Sepeti Fonu (YZG). Bu fonlar arasında GTZ dışında birçoğu 1 yaşının altında. Getirileri bakımından ele alındığında son üç aylık getiri performanslarına göre sıralandığın şöyle bir tablo ortaya çıkıyor:

Mükafat Portföy Gümüş Fon Sepeti Fonu – Yüzde 8,9

Yapı Kredi Portföy Gümüş Fon Sepeti Fonu – Yüzde 7,8

Ak Portföy Gümüş Fon sepeti Fonu – Yüzde 7,4

Garanti Portföy Gümüş Fon Sepeti Fon – Yüzde 6,5

Aşağıdaki yazılarımız da ilginizi çekebilir:

Enerji Fiyatları Neden Yükseliyor? Türkiye’de Enerji Temalı Fonların Performansları

Merkez Bankası’nın Faiz Kararlarının Yatırım Fonları Üzerindeki Etkileri